google.com, pub-7290961666693195, DIRECT, f08c47fec0942fa0 Just, yet, still, already Konu Anlatımı - Kolay Öğrenim / Konu Anlatımları

Just, yet, still, already Konu Anlatımı

Just, yet, still, already, konu anlatımı örnekler ve türkçe anlatımı.
Bu sözcükler genelde present perfect tense  ile birlikte kullanılır, ancak yetstill ve already diğer tüm zamanlarla kullanılabilir.

Just

'Just' genelde yalnızca present perfect tense ile kullanılır ve 'kısa süre önce' anlamına gelir.
I’ve just seen Ahmet coming out of the cinema.
Ahmet'in sinemadan çıktığını yeni gördüm.

Ali’s just called. Can you ring him back please?
Ali az önce aradı. Onu tekrar arayabilir misin?

Have you just taken my pen? Where has it gone?
Kalemi aldın mı? Nereye gitti

Yet

'Yet' gerçekleşmesi beklenen bir şey hakkında konuşmak için kullanılır. 'Bugüne kadar herhangi bir zamanda' anlamına gelir. Sorular ve negatiflerde kullanılır ve genelde cümlenin sonuna gelir.
Haven't you finished your homework yet? The speaker expects that the homework will be finished.
Ödevini hala bitiremedin mi? Konuşmacı ödevin bitmesini bekliyor.

I haven’t finished it yet. I’ll do it after dinner.
Henüz bitirmedim. Bunu akşam yemeğinden sonra yapacağım.

Still

'Still' bitmemiş bir şey hakkında konuşmak için, özellikle de daha erken bitirmesini beklediğimizde kullanılır ve genelde orta pozisyonda kullanılır.
I’ve been waiting for over an hour and the bus still hasn’t come.
Bir saatten fazla bekliyorum ve otobüs hala gelmedi.

You promised to give me that report yesterday and you still haven’t finished it.
Dün bana o raporu vermeye söz verdin ve hala bitirmedin.


Still genellikle diğer zamanlarla ve present perfect ile birlikte kullanılır.
I’ve still got all those letters you sent me.
Bana gönderdiğin mektupların hepsine hala sahibim.

Are you still working in the bookshop?
Hâlâ kitapçıda mı çalışıyorsun?

Already

'Already', bir şeylerin gerçekleşmesinin başlangıcından önce veya başından önceki bir şey olduğunu söylemek için kullanılır ve genelde orta pozisyonda kullanılır.
I’ve already spent my salary and it’s two weeks before pay day.
Zaten maaşımı harcadım ve ödeme gününden iki hafta önceydi.

The train’s already left! What are we going to do?
Tren çoktan gitti! Ne yapacağız?
Blogger tarafından desteklenmektedir.