There ve It Konu Anlatımı

There

There yalnız kullanıldığı zaman orada anlamı olur.

there: orada

here: burada

there'in diğer kullanım alanları aşağıda listelenmiştir.

Yeni bir konu tanıtmak için:
There is a meeting this evening. It will start at seven.
Bu akşam bir toplantı var. Yedi başlayacak.

There has been an accident. I hope no one is hurt.
Bir kaza oldu. Umarım kimse incinmez.

Bir şeylerin nerede olduğunu söylemek:
There used to be a playground at the end of the street.
Caddenin sonunda bir oyun alanı vardı.

There are fairies at the bottom of the garden.
Bahçenin altında periler var.

I wonder if there will be anyone at home.
Acaba evde herkes var mıdır?

indefinite pronoun ile yada miktar ifadeleriyle kullanımı - to infinitive ile:
There is nothing to do in the village.
Köyde yapacak bir iş yok.

There was plenty to read in the apartment
Dairede okunacak bol(çok) yer vardı.

There was nothing to watch on television.
Televizyonda izleyecek bir şey yoktu.

There is a lot of work to do.
Yapacak çok iş var.

-----

There is nothing for the children to do in the village.
Çocukların köyde yapacakları bir şey yok.

There was plenty for us to read in the apartment
Dairede okumamız için bol(çok) yer vardı.

There was nothing for them to watch on television.
Televizyonda izleyecekleri bir şey yoktu.

There is a lot of work for you to do.
Yapmanız gereken çok iş var.

indefinite pronoun ile yada miktar ifadeleriyle kullanımı -ing verb ile:
There is someone waiting to see you.
Seni görmek için bekleyen biri var.

There were a lot of people shouting and waving.
Bağıran ve sallayan bir sürü insan vardı.

Tekil fiil olarak kullanımı (isim ifadesi tekil ise):
There is a meeting this evening. It will start at seven.
Bu akşam bir toplantı var. Yedide başlayacak.

There was a lot of rain last night.
Dün gece çok yağmur vardı.

There is someone waiting to see you.
Seni görmek için bekleyen biri var.


Çoğul fiil ile kullanımı (isim ifadesi çoğul ise):
There are more than twenty people waiting to see you.
Seni görmek isteyen 20 den fazla insan var.

There were some biscuits in the cupboard.
Dolabın içinde bazı bisküviler vardı.

There were a lot of people shouting and waving.
Bağıran ve sallayan bir sürü insan vardı.

It

Zaman ve tarih:
It’s nearly one o’clock.
Saat neredeyse bir.

It’s my birthday.
Benim doğum günüm.

Hava:
It’s raining.
Yağmur yağıyor.

It’s a lovely day.
Güzel bir gün.

It was getting cold.
Hava soğuktu.

Bir yer hakkında görüş vermek:
It’s very cold in here.
Burada hava çok soğuk.

It will be nice when we get home.
Eve döndüğümüzde çok hoş olur.

It’s very comfortable in my new apartment.
Yeni evim çok rahat.

Bir görüş vermek için to-infinitive ile:
It’s nice to meet you.
Tanıştığımıza memnun oldum.

It will be great to go on holiday.
Tatile çıkmak harika olur.

It was interesting to meet your brother at last.
Sonunda kardeşiyle buluşmak ilginçti.

Bir görüş vermek için -ing verb ile:
It’s great living in Spain.
İspanya'da yaşamak harika.

It’s awful driving in this heavy traffic.
Bu ağır trafikte sürmek korkunç.

It can be hard work looking after young children.
Küçük çocuklara bakmak zor iş olabilir. 

İnsanlar hakkında kullanılan ıt

Hello. It’s George.(on the phone)
Merhaba. Ben George.(telefonda)

[Mary knocks on door] It’s me. It’s Mary.
[Mary kapıyı çalar] Benim. Ben Mary.

Look. It’s Sir Paul McCartney.
Bak. Ben Sir Paul McCartney.

Who’s that? I think it’s John’s brother.
Kim o? Sanırım John'un kardeşi.

Hello. Who is it? (telephone rings, we pick it up)
Merhaba. Kim o? (telefonu açınca)

Who is it? (someone knocks on door. We say:)
Kim o? (Birisi kapıyı çaldı. Diyoruz:)